Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu

1-Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma Suçunun Şartları

Türk Ceza Kanunu 191/1 maddesinde “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” demek suretiyle bu suçu düzenlemiştir. Madde metninde 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklikle “ uyuşturucu madde kullanma ” suç haline getirilmiş ve uyuşturucuyu kullandığı anlaşılan ancak üzerinde tespit edilmeyen, bulundurduğuna dair delil olmayan kişiler için de bir nevi ceza öngörülmesinin yolu açılmıştır.

Maddeye göre uyuşturucunun satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması ve kullanılması aynı derecede görülmüş ve eşit şekilde cezalandırılmıştır. Satın almak uyuşturucuyu bir bedel karşılığında almak iken, kabul etmek ise bedelsiz olarak alınmasıdır. Kullanma, uyuşturucuyu kişinin kendi rızasıyla vücuduna zerk etmesi veya nefes yoluyla almasıdır. Zilyetliği içinde uyuşturucunun bulunması ise bulundurma suçuna vücut verecektir.

2-Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma Suçunun Cezası

6545 Sayılı değişiklik sonrasında uyuşturucu madde kullanma, bulundurma, satın alma veya kabul edilmesi fiillerinden dolayı 2 yıldan 5 yıla kadar ceza öngörülmüştür. Bu maddeye göre belirlenen ceza düşük olmasa da, maddenin devamında yer alan hükümler gereği kişinin bu suçtan dolayı hapis cezasıyla karşılaşması zorlaştırılmıştır. 191. Maddenin 2. Fıkrasına bakıldığında görüleceği üzere, bu maddede yer alan fiillerden birinden dolayı soruşturma açıldığında, savcılık Ceza Muhakemesi Kanununun 171. Maddesinde sınırlı şekilde verilen takdir yetkisindeki şartları aramaksızın erteleme kararı verecektir.

Madde metnine göre bu konuda savcılığın takdir yetkisi yoktur ve erteleme kararını vermek zorundadır. Savcılık bir başka kullanma ve bulundurma kaynaklı soruşturma dosyasının olup olmadığını araştıracak, varsa böyle bir dosyası bunun erteleme süresi içerisinde işlenip işlenmediğini kontrol edecektir. Önceye dayalı bir başka kullanma ve bulundurma suçu yoksa veya var ama erteleme süresi geçmişse, artık savcılık erteleme kararı vermek zorunda kalacaktır.

Kişinin daha önce bu suçtan bir erteleme kararı varsa, bu erteleme süresi içerisinde tekrar aynı suç işlenmişse bu durumda ikinci fiil için ayrı bir soruşturma açılmayacak ancak bu fiil erteleme verilen soruşturma dosyasına bildirilecektir. Bu bildirimden sonra TCK m. 191/4 gereğince kişi hakkında doğrudan kamu davası açılacaktır. Denetim süresi içerisinde yükümlülüklere uyması ve yasakları ihlal etmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir.

Uygulamada bu suçtan dolayı yaptırım kademeli olarak işlemektedir. Kişi hakkında ilk defa bu suçtan dolayı soruşturma açılmışsa veya daha önce açılan soruşturmanın erteleme süresi olan 5 yıllık süreden sonra işlenmişse, ilk aşamada savcılıktan doğrudan erteleme verilmektedir.

Bu erteleme süresi içerisinde tekrar aynı suç işlenirse, artık kamu davası açılacak ve kişi hakkında kovuşturma yürütülecektir. Mahkeme gerekli kovuşturmadan sonra kişinin suçu işlediğine kanaat getirirse 2 yıldan 5 yıla kadar bir ceza tayin edecektir. Ancak uygulamada TCK m. 191/9’un delaletiyle CMK m. 231’de yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumu işletilir. Buna göre mahkemeler sonuç cezayı 2 yıl üzerinde vermekte ancak takdiri indirim yapılarak 2 yılın altına çekmektedir. Bu çekme sonrası “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilerek bir nevi 3. Şans verilmektedir. Buna göre bir kimse ilk defa uyuşturucu kullandığında savcılıktan doğrudan denetim alacak, 5 yıl içerisinde tekrar kullanırsa veya denetimi ihlal ederse hakkında kamu davası açılacak, dava açıldıktan sonra genel olarak mahkemece “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilebilecektir.

3-Benzer Suçlardan Ayrılan Nitelikler

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma, satın alma ve kabul etme hallerinde TCK m. 191’de yer alan suçlar oluşacaktır ancak özellikle bu maddelerin bulundurulması ve kabul edilmesi hallerinde, TCK m. 188’de yer alan “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçu ile farklarının ortaya konulması gerekir.

Bu kapsamda failin hareketleri, maddenin ele geçiriliş şekli, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer, zaman ve maddenin miktarı önemlidir. Maddenin ticaret ve imal amaçlı mı bulundurulduğu yoksa kullanma için mi bulundurulduğunun tespiti önemlidir.

Failin Hareketleri

Kişinin üzerinde veya hakimiyet alanı içerisinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin ticaret amaçlımı yoksa kullanma amaçlımı bulundurulduğunun tespitinde önemli kıstaslardan biri failin hareketleridir. Fail uyuşturucu ticareti yapılan bir bölgede sürekli olarak bulunuyorsa, uyuşturucunun kullanımını özendirici hal ve hareketler içerisindeyse, ticaretini yapmak amaçlı reklam benzeri eylemlerde bulunuyorsa, failin ticaret yaptığını gösteren emareler vardır denilebilir.

Uyuşturucu Maddenin Ele Geçiriliş Şekli

Ele geçirilen maddenin hangi halde bulunduğu önemlidir. Uyuşturucu madde kullanan kimsenin uyuşturucuyu küçük, tek veya birkaç kullanımlık paketler halinde bulundurması hayatın olağan akışına aykırıdır. Ele geçen madde hazırlanmış veya hazırlanması için uygun malzemeler tedarik edilmiş halde bulunduğunda artık kullanma değil ticaretten söz edilebilir.

Uyuşturucu Maddenin Ele Geçiriliş Yeri ve Zamanı

Yine uyuşturucu madde kullanımı ile ticaretini ayırmak adına önemli emarelerden biri maddenin ele geçirilme yeri ve zamanıdır. Okul önünde beklerken elindeki çanta veya poşet içerisinde uyuşturucu madde yakalanması, bir eğlenme mekanında kişinin üzerinde günlük kullanım miktarını aşacak miktarda uyuşturucu ele geçirilmesi vs. gibi hallerde uyuşturucu ticaretinin yapıldığına emare olabilir.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddenin Miktarı

Uyuşturucu madde ticareti ile uyuşturucu madde kullanımı arasındaki en öenmli kriterlerden biri ele geçirilen maddenin miktarıdır. Yargıtay kararlarında bu husus “kişisel kullanım miktarı” altında incelenmekte ve ele geçirilen uyuşturucunun kişisel kullanım miktarı üzerinde olması halinde diğer delillerde varsa uyuşturucu ticaretine delil olarak sayılmaktadır.

Örneğin esrar uyuşturucu maddesi her seferinde 1,5 gram olmak üzere günlük 3 kere içilebileceği Adli Tıp Kurumu değerlendirmesi mevcuttur(YCGK, E: 2012/10-1335, K: 2013/423, KT: 22.10.2013.).

4-Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma Suçunda Nitelikli Hal

Uyuşturucu madde kullanma, satın alma, bulundurma veya kabul etme suçunu “okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında” arttırılacaktır.

5-Etkin Pişmanlık

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma sebebiyle yapılan soruşturmalarda TCK m.192’de yer alan etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulabilir. Buna göre;

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.

6-Yargıtay Kararları

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2015/1250 E. , 2017/312 K.

Sürücülüğünü tanık ….’in yaptığı, sanığın da içinde bulunduğu araçta yapılan aramada; sanığın oturduğu sağ ön koltuğun önündeki paspasın üzerinde bulunan poşette, 40 adet “MDMA” etken maddesi içeren tablet ile 5 parça halinde net 250,95 gram esrarın ele geçirildiği olayda; sanığın tüm aşamalarda uyuşturucu madde kullandığını ve suç konusu esrar ile tabletleri kullanmak için satın aldığını söylemesi, bu savunmasını doğrular şekilde kan ve idrar tahlillerinde “THC” (esrar) etken maddesinin tespit edilmesi, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktar itibarıyla kullanma sınırları içinde kalması birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmasının aksine, suç konusu uyuşturucu maddeleri satacağına, başkasına vereceğine veya kullanma dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sabit olan eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/264 E.  ,  2017/955 K.

Dosya içeriğine göre, olay tarihinde kolluk görevlilerini telefonla arayan ve açık kimliğini belirtmeyen bir şahsın “… mahallesinde ikamet eden … ve ..’ın ..mevkiinde mandalina bahçeleri arasındaki dere yatağında hint keneviri yetiştirdikleri, bu bölgeye…plakalı araç ile sürekli gelip gittikleri” şeklindeki ihbarı üzerine, bahse konu yerde kolluk görevlilerince yapılan yerde dikili halde 47 kök kenevir bitkisi ile birlikte ayrıca net 454,5 gram (brüt 1.818 gram) esrar ele geçirildiği ve sonrasında sanığın ikametinde ve ihbara konu babasına ait olan araçta yapılan aramada 0,70 gram esrar ele geçirildiği anlaşıldığından; sanığın savunmasının aksine, ihbara konu yerde ele geçen net 454,5 gram esrar ile ilgisi olduğuna ilişkin isimsiz ve soyut ihbar dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sanığın kendisi tarafından kullanıldığı tanık anlatımları ile sabit olan ihbara konu babasına ait araçta ele geçirilen 0,70 gram esrarı kullanma amacı dışında bulundurduğuna ilişkin de delil bulunmadığı, eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi – Karar: 2014/198

Suç konusu net 5 gram eroini Malatya’dan temin ederek yönetimindeki otomobille Ankara iline gelen sanığın, parkta oturduğu sırada yanına gelen diğer sanık Mehmet’e sigara paketi içerisindeki eroini gösterip cebine koyması üzerine görevliler tarafından yakalanması şeklinde gelişen olayda; sanığın Ankara’ya şehrine hasta ziyareti için geldiğini söylemesi; günlük kullanılacak eroin miktarının yaklaşık 60 miligram ve suç konusu eroinin yaklaşık 83 günlük ihtiyacı karşılayacak miktarda bulunması; somut olayda belirlenen zaman dilimine göre bu eroinin kişisel ihtiyaç miktarının çok üzerinde olması karşısında; sanığın eyleminin “satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/732 E.  ,  2019/439 K.

Sanığın üzerinde ve aracında ele geçirilen toplam net 7,7 gram sentetik kannabinoid’in (bonzai) miktarı itibarıyla kullanma sınırları içerisinde kaldığı, sanığın bu maddeleri kullanma amacı dışında bulundurduğuna ilişkin savunmaları aksine dosyada başkaca bir delil de bulunmadığı dikkate alındığında; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübutu bakımından, tanık …’a sattığı sabit olan maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığına ilişkin uzmanlık raporu bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunmadığının tespiti hâlinde ise bu maddenin niteliğine ilişkin uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırmayla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu kabul edilmelidir.

Av. Ali Bayram YILDIRIM


Sosyal Medyada Paylaş


Sosyal Medya Hesaplarımız


Yorum Yaz

%d blogcu bunu beğendi: